Tanrı’nın Bir Formu Var Mıdır?
Büyük Hint bilgesi Ramana Maharshi’ye bir adam şu soru ile meydan okudu: “Tanrı’nın bir formu var mıdır?”
“Tanrı’nın bir formu olduğunu kim söyledi?” diye sert bir şekilde karşılık verdi Ramana. Soru soran kişi ısrarla “Eğer Tanrı formsuz ise putlaştırarak ona bu put aracılığıyla ibadet etmek yanlış değil mi?” dedi.
Adam Ramana’nın verdiği sert cevabı “Kimse Tanrı’nın bir formu olduğunu söylemez” şeklinde anlamıştı. Fakat Ramana’nın tam olarak kastettiği ve söylediği şimdi daha güçlü bir şekilde kendini belli ediyordu:
“Tanrı’yı bir kenara bırak da önce senin bir formunun olup olmadığını söyle bana”
“Gördüğün gibi tabii ki bir formum var ama ben Tanrı değilim.”
“Etten ve kemikten yapılan ve güzelce giydirilen maddi bir beden misin o halde?”
“Evet öyle olması gerekiyor; bu beden formundaki varlığımın farkındayım”
“Şimdi bedeninin farkında olduğun için kendine beden diyorsun fakat sen o beden misin? Derin bir uykuda iken benliğin, kendinin pek de farkında olmayabilir mi?"
“Evet, Derin uykuda iken bile aynı bedensel formda kalmış olmalıyım çünkü uykuya dalana kadar onun farkındayım ve uyanır uyanmaz tam da uykuya daldığım zamanki halde olduğumu görüyorum.”
“Ya ölüm geldiğinde?”
Soru soran kişi bir an durdu ve düşündü. “Yani o zaman ölü olarak kabul edilirim ve beden toprağa gömülür.”
“Ama ben bedenim dememiş miydin? Gömülmek için bedenini götürürlerken neden karşı çıkmıyor ve “Hayır, hayır beni götürmeyin! Üzerimdeki kıyafetler, yaptığım çocuklar, hepsi benim malım bu yüzden onlarla kalmam lazım” demiyor?
Misafir sonunda kendisini yanlış bir şekilde bedeni ile tanımladığını kabul etti ve “Ben bedenimdeki yaşamım, bedenin kendisi değilim.” dedi.
Bunun üzerine Ramana ona şu açıklamada bulundu: “Şimdiye kadar kendini ciddi bir şekilde formu olan bir beden olarak düşündün. Bu tüm sorunların kökeni olan temel cehalettir. Bu cehalet gitmediği sürece, kendi formsuz doğanı bilmediğin sürece, Tanrı hakkında tartışmalarda bulunmak, formu olup olmadığını, formsuz iken bir put formunda ona tapınmanın doğru olup olmadığını tartışmak sadece ukalaca kılı kırk yarmaktır. Bir kişi kendi formsuz benliğini görene kadar formsuz Tanrı’ya ibadet edemez.”
Tefekkür Soruları: Bedenin kendisi değil de bedenin içindeki yaşam olduğun fikrine nasıl bakıyorsun? Formsuz doğanın farkına vardığın bir ânını paylaşabilir misin? Ukalalıktan ve kesin ve bilgi için kılı kırk yarmaktan ziyade kendi doğanı bulmakla ilgilenmende sana ne yardımcı oluyor?